14 Ağustos 2014 Perşembe

Yavuz Bingöl & Öykü Gürman - Bir Gönüle Aşk Girince

dinne


Bir Gönüle Aşk Girince
Ateşte Yanmışa Benzer
Bir De Hasretlik Olunca
Yanmış Tutuşmuşa Benzer

Yağmura Karışır Yaşın
Dünyaya Sığmaz Bir Başın
Sevdalıdır Hayal Düşün
İçmeden Sarhoşa Benzer

Bedenimin Canı Canan
Damarımın Kanı İman
Fedaim Dört Yanımınan
Kışa Tutulmuşa Benzer

1 kadın, 3 şair, 3 aşk


Bir adın vardı senin, peşinde de üç büyük şair.
1 kadın, 3 şair, 3 aşk.
Aralarında belki de en şanslı olanı Turgut Uyar’dı. Kendi deyimiyle ”uzaktan sadece hayalini kurmaktansa, yanındaki gerçek mutluluğu kelimelendiremese de olur bahtlılığı” onun ki.Şu dizeleri yazmıştır biricik karısına:

Herkes seni sen zanneder.Senin sen olmadığını bile bilmeden,Sen bileSeni ben geçerkenDerim ki,Saati sorduklarında;Onu ”O” geçiyordurKimse anlam veremez.Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.Ettirmek istiyor musun demezler.Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.Zamanı durdururum yüreğimde,Sensiz geçtiği için,Akrep yelkovana küskündür.Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.Bil ki akrep yelkovanı geçerse,Atan bu yüreğim durur.Bırak bozuk kalsın, hiç değilseBir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur. 
Tomris ise böyle anlatırdı Turgut Uyar’ı; Turgut, her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak; ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda, boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım.

Tomris Uyar’ın bir diğer aşığı ise Cemal Süreya idi.
Tanıştıkları dönemde ikisi de evliydi aslında hatta aşkları için eşlerinden bile boşanmışlardı. Tomris kolej aşkından, Ülkü Tamer'den boşanmıştı onun için.
Süreya’dan Tomris’e…


Ay ışığında oturduk Bileğinden öptüm seniSonra ayakta öptümDudağından öptüm seniKapı aralığında öptümSoluğundan öptüm seniBahçede çocuklar vardıÇocuğundan öptüm seniEvime götürdüm yatağımdaKasığından öptüm seniBaşka evlerde karşılaştıkİliğinden öptüm seniEn sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seniCemal Süreya’nın umutsuz aşkıydı belki de Tomris.
Daha nen olayım isterdin
Onursuzunum senin!Tomris ise böyle anlatmıştı Cemal’le olan aşkını ”Beni bıraktı ama rahat edemedi. Ona göre bana sahip olunamazdı. ‘Senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak’ dedi ve doğrusu hiç yazmadı.
Cemal Süreya’yla olan bir anısını da böyle anlatmıştı Tomris; Her akşam işten çıkıp şıp diye eve damlıyordu Cemal Süreya. Bir gün Tomris Uyar, 'biraz gez dolaş arkadaşlarınla falan buluş' dedi. Ertesi gün geç geldi Cemal Süreya, daha ertesi gün de, hep geç geldi. Bu akşamlardan birinde, örtü silkelemek için pencereyi açan Tomris, apartmanın girişinde oturan Cemal’i gördü ve gerçek ortaya çıktı. Her akşam iş çıkışı eve geliyor ama aşağıda oturup ‘gecikiyordu’ Cemal Süreya… Tomris Uyar tarafından durumun adı derhal kondu: Şahsiyet Rötarı…
Edebiyat dünyasının da çok iyi bildiği bir gerçek Edip Cansever'in Tomris Uyar'a olan hayranlığıdır. Her yıl Mart'ın 15'inde (Tomris Uyar’ın doğum günü) bir şiir yayınlayarak hayranlığını her yıl bıkmadan usanmadan anlatmıştır şiirlerinde. Şu dizeleri yazmıştır onun için;


Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiçYağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm deBir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle Ve yarışırsa ancak Monet’nin Kadınlarına yaraşan giysilerinleGördüm deBen seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilindeBir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstündeBir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasındaÖyle kısaydı ki adımlarınŞöyle bir bardak yıkayışının vaktiyleÖlçülür ve denk düşerdi ancakBen seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.Yok bir yanıtın ”nereye” diyenlereBir buz titreşimi gibi sallantılı ve şaşkınVe çabuk bir merhaban vardır bir yerden gelenlereO bir yerler ki, diyelim çok uzak olsunSen gelmiş gibisindir oralardan, otobüslerdenYollardan, deniz üstlerinden topladığın gülüşlerleBen seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sankiHani Etiler’den Hisar’a insek bileBir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsınÇok yaşında her zamanki çocuksun geneBen seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.Mart ayında patlıcan, ağustosta karnabaharMutfağın mutfak olalı böyleBir adın vardı senin, Tomris Uyar’dıAdını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun geneBen bu kış öyle üşüdüm ki sormaOysa güneş pek batmadı senin evindeSöyleBen seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.

Edip Cansever içinse şunları söylemişti Tomris Uyar: ”Sevgililik ya da aşkduygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana.”
Turgut Uyar.Cemal Süreya.Edip Cansever.&
Tomris Uyar.Selam olsun size güzel insanlar.