"Ahmet Kaya'da biliyordu elbet menekşenin
kokusuz olduğunu ama vazgeçmedi;
“bir menekşe kokusunda seni aramak varya”
demekten ; işte öyle bi umut."
----
"Uykularımın bölündüğü saatlerde,
Sendin düşündüğüm soluk soluk."
Ümit Yaşar Oğuzcan
-----
Saçların topuz, başın göğsüme değdiğinde
parmaklarım saçlarına dokunmakla ödüllendirilir.
Seninle üçlü koltukta sarılıp
iki battaniye ile bir olunur. Filmler tekrar kez izlenilir.
Ezberlenen
replikler sen varken unutulur.
Mutfakta demlik yakılır, belki yemek alabilir
yerini.
Her gün aynı çeşit yemeklerle doyulur.
Sen dokundun diye yoğurdun tadı
başka, ekmeğin tadı başka oluverir.
Sonra sen gülümsedin diye uğruna bir ömür
serilir.
Emekli maaşı almaya birlikte gidilir, birlikte sıra beklenir. Oturacak
yer olmasa bile; iki genç dürtüklenir, dinlenmen için yer hazırlanır.
Maaş'a
küfür edilerek birlikte eve geri dönülür.
Anahtar hangisi? karıştırılır.
Yeşil
saplısı dış kapının, mavi saplısı iç kapının.
Tüm bunlar sen varsın diye olup
bitiverir.
Tüm renkler sen bakıyorsun diye maviye dönüşür.
Ben bakınca siyaha.
Ama ben sana bakınca cennet görülür.
Cennet rengârenktir, siyah bir renk
değildir.
Gülüşüne gökkuşağı denilir, gök; sen'sindir.