dinleyiver
Gaybana Geceler
Oy sevdasına kurban olduğum oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım
Gaybana gecelere oy
Kulaklarımda buruk buruk uğultular
Ben günlere yanarım günler bana
Demem o ki sana
Hasretin o kadar koymazdı amma
Geceler öyle bir gaybana gaybana gaybana
Geceler öyle bir kötü dilli gavur gavur ki sorma
Dönerim olmaz yatarım olmaz
Upuzun Hint fakiri yatağı gece
Öyle bir batar ki dört yanımdan
Ayağımı uzatırım parmaklık
Elimi uzatırım soğuk duvar
Oy kilit parmak demir soğuk duvar
Oy yandır geceler andır
Kan revandır kan revandır kan revandır
Yüreğimin hasretinde
Yalnızlık değme puşt
Gaybana gecelerin esaretinde
Oy sevdasına kurban olduğum oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım
Gaybana gecelere oy
Gaybana gecelere oy
"Onu neden sevdiğimi bir türlü anlamıyor. Ağzı temmuz sıcağı, bakışları sonbahar" bu arada hem yanımdasın, hem çok uzağımdasın.
24 Ocak 2015 Cumartesi
Halil Sezai - Git
dinle
Madem ki istiyorsun öyleyse durma git
Beni düşünme rahat ol yalnız kalabilirim
Sen de bilirsin hiçbir acı sonusuza dek sürmez
Hatta her an yeniden sevebilirim
Olmazdı ben de biliyorum haklısın haydi git
Korkma seninle gerçekten dost olabilirim
Aslında ben de uzun zamandan beridir sana
Ayrılmak istediğimi söylemedim haydi git
Git, git, gitme dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim
Gitme dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim
İkimiz için de doğru olan böylesi git
İnan bana sandığın kadar üzgün değilim
İçimde yepyeni bir hayata başlamanın
Sevinci ve heyecanı var artık git
Git, git, gitme dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim
Gitme dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim
Gitme dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim
Gitme dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda
18 Ocak 2015 Pazar
Cimcime
içimde mahsun bir cimcime var..
saçlarıma düşen beyazlara inat..
göz kenarlarımdaki kaz ayaklarına inat..
var işte var..
yaş yolun yarısıymış.....
anneymiş..
hanımefendiymiş..
hepsine inat..
büyümüyor..
uslanmıyor..
dönme dolaplara biniyor..
saklambaç oynuyor..
pamuk şeker istiyor..
T.Tuğba Baş
saçlarıma düşen beyazlara inat..
göz kenarlarımdaki kaz ayaklarına inat..
var işte var..
yaş yolun yarısıymış.....
anneymiş..
hanımefendiymiş..
hepsine inat..
büyümüyor..
uslanmıyor..
dönme dolaplara biniyor..
saklambaç oynuyor..
pamuk şeker istiyor..
T.Tuğba Baş
tanju okan ''öyle sarhoş olsamki ''
dinle
Öyle sarhoş olsam ki
Bir an seni unutsam
Unutsam bugünleri
Yarınları unutsam
Öyle sarhoş olsam ki
Bir daha ayılmasam
Herşey bir rüya olsa
Unutarak uyansam
Seni gördüğüm günü
Sevdiğimi unutsam
Bir başka dünya bulsam
İçinde sen olmasan
Öyle sarhoş olsam ki
Bir daha ayılmasam
Herşey bir rüya olsa
Unutarak uyansam
Öyle sarhoş olsam ki
Bir an seni unutsam
Unutsam bugünleri
Yarınları unutsam unutsam
Bir an seni unutsam
Unutsam bugünleri
Yarınları unutsam
Öyle sarhoş olsam ki
Bir daha ayılmasam
Herşey bir rüya olsa
Unutarak uyansam
Seni gördüğüm günü
Sevdiğimi unutsam
Bir başka dünya bulsam
İçinde sen olmasan
Öyle sarhoş olsam ki
Bir daha ayılmasam
Herşey bir rüya olsa
Unutarak uyansam
Öyle sarhoş olsam ki
Bir an seni unutsam
Unutsam bugünleri
Yarınları unutsam unutsam
Erol Evgin Sevdan Olmazsa
dinle
Bende bu cehennem gibi yürek olmasa
Bende deli rüzgar gibi hasret olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Bende bitip tükenmeyen umut olmasa
Ferhatın dağları delen sabrı olmasa
Bİr de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Gönlümde bu dinmek bilmez sızı olmasa
Gözlerimde gözlerinin izi olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Aahh. Bu hayat çekilmez
Aahh. bu hayat çekilmez
Sen olmasan canım
Aaahh. Bu çile çekilmez
Bende deli rüzgar gibi hasret olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Bende bitip tükenmeyen umut olmasa
Ferhatın dağları delen sabrı olmasa
Bİr de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Gönlümde bu dinmek bilmez sızı olmasa
Gözlerimde gözlerinin izi olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Aahh. Bu hayat çekilmez
Aahh. bu hayat çekilmez
Sen olmasan canım
Aaahh. Bu çile çekilmez
Erol Evgin - İşte Öyle Bir Şey
dinle
Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir umut doldu içime
Birde kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma
Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korku duyarda insan
Hani bir şarkı söyler içinden
İşte öyle bir şey
Hani eski bir resme bakarken
Hani yılları sayarda insan
Hani gözleri dolarya birden
İşte öyle bir şey,işte öyle bir şey
Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir huzur doldu kalbime
Birde kendimi düşündüm sonra
Bir garip bir duygu çöktü omzuma
Hani yıldızlar yanıp sönerken
Hani bir yıldız kayar da insan
Hani bir telaş duyar ya birden
İşte öyle bir şey
Hani bir yağmur yağar da bazen
Hani gök gürler ya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden
İşte öyle bir şey,işte öyle bir şey
Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir umut doldu içime
Birde kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma
Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korku duyarda insan
Hani bir şarkı söyler içinden
İşte öyle bir şey
Hani eski bir resme bakarken
Hani yılları sayarda insan
Hani gözleri dolarya birden
İşte öyle bir şey,işte öyle bir şey
Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir huzur doldu kalbime
Birde kendimi düşündüm sonra
Bir garip bir duygu çöktü omzuma
Hani yıldızlar yanıp sönerken
Hani bir yıldız kayar da insan
Hani bir telaş duyar ya birden
İşte öyle bir şey
Hani bir yağmur yağar da bazen
Hani gök gürler ya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden
İşte öyle bir şey,işte öyle bir şey
Özlersin
Eskiden oturduğun O mahalleyi özlersin..
Çocukluğunu özlersin..
Senden gidenleri özlersin..
Ölen yakınlarını özlersin..
Artık işime yaramaz deyip te...
Çöpe attığın,
Ya da birisine verdiğin oyuncaklarını özlersin..
Geride bıraktığın insanları özlersin..
En kötüsü ne biliyor musun.?
Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez..
Çocukluğunu özlersin..
Senden gidenleri özlersin..
Ölen yakınlarını özlersin..
Artık işime yaramaz deyip te...
Çöpe attığın,
Ya da birisine verdiğin oyuncaklarını özlersin..
Geride bıraktığın insanları özlersin..
En kötüsü ne biliyor musun.?
Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez..
"Sadece Özlersin"
Sunay Akın
Sunay Akın
Zara - Kurşuna Gerek Yok
dinle
Hayatıma bir son vermek istersen,
Hancere gerek yok gözlerin var ya
Eğer ki kalbimden vurmak istersen,
Kurşuna gerek yok sözlerin var ya
Kurşuna gerek yok sözlerin var ya
Taş olsam erirdim avuçlarında,
Dal olsam çökerdim bakışlarında
Sevgilim suçluysam bu aşk yolunda,
Zindana gerek yok hasretin var ya
Zindana gerek yok hasretin var ya
Anladım çare yok unutmam için,
Her yerde hatıran izlerin var ya
Birgün olsun mutlu uyumam için,
Yastığa gerek yok dizlerin var ya
Yastığa gerek yok dizlerin var ya
Taş olsam erirdim avuçlarında,
Dal olsam çökerdim bakışlarında
Sevgilim suçluysam bu aşk yolunda,
Zindana gerek yok hasretin var ya
Zindana gerek yok hasretin var ya
Zara - Senden Vazgeçmem
dinlersin artık
Umrumda değil yaşamak ölmek
Canımdan geçerim senden vaz geçmem
Olurmu bu aşkı bir anda silmek
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Dünya tersine dönse vazgeçmem
Gökteki güneş sönse vazgeçmem
Sensizlik inan ki ölümden beter
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Artık bundan sonra sensiz olamam
Kendime başka bir dünya kuramam
Mümkün değil benim sensiz yaşamam
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Dünya tersine dönse vazgeçmem
Gökteki güneş sönse vazgeçmem
Sensizlik inan ki ölümden beter
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Umrumda değil yaşamak ölmek
Canımdan geçerim senden vaz geçmem
Olurmu bu aşkı bir anda silmek
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Dünya tersine dönse vazgeçmem
Gökteki güneş sönse vazgeçmem
Sensizlik inan ki ölümden beter
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Artık bundan sonra sensiz olamam
Kendime başka bir dünya kuramam
Mümkün değil benim sensiz yaşamam
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Dünya tersine dönse vazgeçmem
Gökteki güneş sönse vazgeçmem
Sensizlik inan ki ölümden beter
Canımdan geçerim senden vazgeçmem
Sezen Aksu - Sen Ağlama
dinlee
Hasret oldu ayrılık oldu
Hüzünlere bölündü saatler
Gördüm akan iki damla yaş
Ayrılık da sevgiyle beraber
Bir şarkı bir şiir gibi
Yaşadım canım acıları
Senden bana hatıra şimdi
Sakladığım sevgili kederler
Hasret oldu ayrılık oldu
Hüzünlere bölündü saatler
Gördüm akan iki damla yaş
Ayrılık da sevgiyle beraber
Bir şarkı bir şiir gibi
Yaşadım canım acıları
Senden bana hatıra şimdi
Sakladığım sevgili kederler
Bir sır gibi saklarım seni
Bir yemin bir gizli düş gibi
Ben bu yükü taşırım sen git,
Git acılanma....
Sen ağlama dayanamam
Ağlama göz bebeğim sana kıyamam
Al yüreğim senin olsun
Yüreğim bende kalırsa yaşayamam
Bir yemin bir gizli düş gibi
Ben bu yükü taşırım sen git,
Git acılanma....
Sen ağlama dayanamam
Ağlama göz bebeğim sana kıyamam
Al yüreğim senin olsun
PAPATYA FALININ HİKAYESİ
PAPATYA FALININ HİKAYESİ....
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir... tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde, kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış. Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş. Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu. "Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim. "Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve "Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten. "Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış. Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş. Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış. Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini. Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler. Böylece saatler saatleri kovalamış.
Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş. Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Seni seviyorum" diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Ben de..." diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş. İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş: "Seviyor mu, sevmiyor mu?"...
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir... tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde, kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış. Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş. Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu. "Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim. "Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve "Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten. "Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış. Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş. Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış. Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini. Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler. Böylece saatler saatleri kovalamış.
Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş. Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Seni seviyorum" diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Ben de..." diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş. İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş: "Seviyor mu, sevmiyor mu?"...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)