19 Mart 2015 Perşembe

Yalın - anladım herşey sensin

dinlee

Koydum sevinçlerimi önüme
Baktım hepsi sensin
Yazdığım şiirlerin her hecesi
Üzüldüğüm tüm filmler

Yıpranmamış hayatlar 

Büyük hüzünler bekler
Her işte bir hayır
Bu işte hepsi sensin

Şimdi senden vaz mı geçmeli?
Masal olup yola devam mı etmeli?
Ben kalpten sorumlu, aşka sorunluydum
Anladım herşey sensin!... 

15 Mart 2015 Pazar

Seninle olmanın en güzel yanı- Can YÜCEL

“Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki…
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN…”
Can YÜCEL

Neden mi sen

İnsanların verdiği hayat sevgidir.
Niçin yalnız sana yazdığımı sorma, niçin yalnız sana geldiğimi…
Sana gelişim işte bundan. Sen aşkı anlatıyorsun, yaşatıyorsun bana. Çünkü yaşıyorsun.
O sözlerin kalbinden geldiğini kalbime vuruşundan anlıyorum ben. Sözlerin değil beni sana bağlayan, O sözlerini manasına vurgunum.
Niçin mi sen?
Sen benden önce vardın, varoluşun bu yüzden.
Ve sen benden sonrada varsın, sana tutunmam aşka ve varlığa duyduğum özlemden!
Sen benim sözlerimsin. Seni kalbime koyuşum bundan.
Ve sen dostsun. Ruhuma sığınak ararken haykırmam hep bu yüzden…
Ve sen dostsun, arkadaşsın. Sen içimi koruyan bir elbisesin. Ben ruhunun çıplaklığını örttüğün tenim. Sen de bunları yaşıyorsun ama saklıyorsun kendinden. Kalbinin sesini dinle bir an. Duyacak o zaman sevginin ve aşkın sesini. Bir liman aradığını ve bu limana sığınmak istediğini…

Aşk

Sokağa fırlayacaksın… 
Sokaklar da dar gelecek… 
Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi… 
Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü… 
Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin… 
Birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan… 
“Önemli olan sağlık.” “Yaşamak güzel.” “Boş ver, her şey unutulur.” Sen hiçbirini duymayacaksın… 
Göz yaşlarından etrafı göremez hale geleceksin… 
Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin… Hep ondan bahsetmek isteyeceksin… 
“Ölüme çare bulundu” ya da “Yarın kıyamet kopacakmış” deseler başını kaldırıp Ne dedin?” diye sormayacaksın… 
Yalnız kalmak isteyeceksin… 
Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak… 
İkisi de yetmeyecek… 
Geçmişi düşüneceksin…
Neredeyse dakika dakika… 
Ama kötüleri atlayarak… 
Onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin… 
Gittiğin yerlere gitmek… 
Bu sana hiç iyi gelmeyecek…
Ama bile bile yapacaksın… 
Biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese,kaçacaksın… 
Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin… 
Hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin….
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin… 
Herkesi ona benzetip… Kimseyi onun yerine koyamayacaksın… 
Hiçbir şey oyalamayacak seni… 
İlaçlara sığınacaksın… 
Birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan… 
Sadece bir müddet buzlu camin arkasından seyrettiren…
Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek… 
Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin… 
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak… 
Sabahı iple çekeceksin… Bazen de “Hiç güneş doğmasa” diyeceksin… 
Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler… 
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin… 
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin.. 
Nafile… Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek…
Rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin… 
Her sıçrayarak uyandığında onun adini söylediğini fark edeceksin… 
Telefonun çalmasını bekleyeceksin… 
Aramayacağını bile bile… 
Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek… 
Ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla… 
Yüreğin burkulacak… 
Canın yanacak… 
Bir daha sevmemeye yemin edeceksin… 
Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden… 
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın… 
Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için nefret edeceksin… 
Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin… 
Onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek… 
Ama bir umut…
Onunla bir gün bir yerde karsılaşma umudu… 
Bu umut seni gitmekten alıkoyacak… 
Gel gitler içinde yaşayacaksın… 
Buna yaşamak denirse… 
Razı mısın bütün bunlara…? 
Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye…?
o halde AŞIK olabilirsin…

Sevgi

Tüketmek için bunca acele ettiğiniz, takvim yapraklarına…

Onca hızla çevirdiğiniz akreplere yelkovanlara…

İçine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?

Ne kadarı benim hayatım” diye soruyor musunuz?

Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime…. Ya da ben başkalarının?..

“Aynadakinin ne kadarı ben’im, ne kadarı oynadıklarım?

Sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine….

Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen..
Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye…

Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan ötesi yalan…


Can Dündar

Hayat





Hayat esrarengizdir;
hayat cevabı olmayan bir bulmacadır, 

hayat bir bilinmeyendir.
Olmaz dediğin olur, 

olur dediğin olmaz.
Hayatın kalıplaşmış doğruları 

ve yanlışları yoktur.
Bugün doğru olan şey yarın yanlıştır 

ve bugün yanlış olan şey ise yarın doğrudur.

Yücel Arzen & Devrim Gürenç BİLMEZLER NASIL SEVDİK

dinlersin

Bir rüzgar gibi geçti ellerinde gençliğim
Bir ömrüm daha olsaydı ah uğruna vermezmiydim

Eski bir yalandı o aşk denilen masaldı!
Hiç çıkmıyor aklımdan! Hiç
Haziran akşamları
Eski bir yalandı o aşk denilen masaldı
Dilimizde kaldı şimdi bir ayrılık şarkısı

Bilmezler nasıl sevdik aşkım, bilmezler nasıl yandık
Hani durmaz dönerdi dünya! biz deli sevdalıydık
Hani yıldızlar şahitti, neden görmezler artık.
Kaderle bağlı iki alyans Bilmezler biz ayrıldık


 Gözlerin değil miydi cennetimdir dediğim 
Acımasız hayat yolu elimdne tut sevgilim
Eski bir yalandı o aşk denilen masaldı
Dilimizde kaldı şimdi bir ayrılık şarkısı

Bilmezler naısl sevdik aşkım,bilmezler nasıl yandık
Hani durmaz dönerdi dünya biz deli sevdalıydık
Hani yıldızlar şahitti, neden görmezler artık
Kaderle bağlı iki alyans... Bilmezler biz ayrıldık 

Eylem Aktaş - Söyleyemedim

dinle guzuuum



Düşlerde Sevdim Seni Söyleyemedim
Sessiz Öptüm Nefesini Söyleyemedim

Sana Ben Şiirler Sözler Büyüttüm
Sana Ben Baharlar Yazlar Büyüttüm
Sana Ben Hummalı Gizler Büyüttüm
Söyleyemedim

Şarkılar Yazdım Sana Okuyamadım
Hep Yanımdaydın Oysa Dokunamadım

Sana Ben Hayaller Düşler Büyüttüm
Sana Ben Gözümde Yaşlar Büyüttüm
Sana Ben Hummalı Aşklar Büyüttüm
Söyleyemedim