Dinle
bu şarkımız da tüm canlara gelsin. canım benim.
Bir teselli ver
Kırılan gururuma
Bir tebessüm et
Unutursun zamanla
Yine dalmışım aynada
Yüzüm ağlar
Yine dalmışım
Elimde fotoğraflar
Yine aylardan kasım
Sanki sende kaldı bir yarım
Her nefesim her anım
Sanadır canım
"Onu neden sevdiğimi bir türlü anlamıyor. Ağzı temmuz sıcağı, bakışları sonbahar" bu arada hem yanımdasın, hem çok uzağımdasın.
1 Kasım 2014 Cumartesi
31 Ekim 2014 Cuma
Can Yücel - Eğer
EĞER
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
Yavuz BİNGÖL NEREDESİN sEN
dinle
Şu garip halimden bilen işveren azlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Ben aglarsam aglayıp, gülersem gülen
Bütün dertlerım anlayıp, halımı bılen
Sankı kalbımı bılerek, yüzüme gülen
Gönlüm hep senı arıyor neredesın sen
Bütün dertlerım anlayıp, halımı bılen
Sankı kalbımı bılerek, yüzüme gülen
Gönlüm hep senı arıyor neredesın sen
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
Hiç bir tabib şu yarama melhem olmuyor
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Hiç bir tabib şu yarama melhem olmuyor
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Ferhat GÖÇER - YASTAYIM
DİNLE
yoksun,yine varligim surunuyor
sensizligim bilinmiyor
sen gittin gideli ellerim hep titriyor
kalbim bu acıyı saklıyor
yillar sonra bile hic kimseye soyleyemedim
bu sevdayi kalbime gömdum ve sen öldün
simdi eşim dostum beni hastayim saniyor
yastayim hiç kimse bilmiyor
seni son gordugum yerde yillar sonra
o gun geldi yine aklima
bu kez bir elimde kizim icimde firtina
göçüp gittigin o yol da
sen varmissin gibi her gece isigi kapatmadim
gel görki ben hala yokluguna alisamadim
simdi eşim dostum beni hastayim saniyor
yastayim hiç kimse bilmiyor
çok zor o kadar yıl sonra itiraf etmek
bu aşkı bertaraf etmek
bu kez sana söyleyecek ne cok sey vardı
isterdim bak unutmadım demek
yıllar sonra bile hiç kimseye söyleyemedim
sen öldün ben bu sevdayı kalbime gömdüm
şimdi eşim dostum beni hastayım sanıyor
yastayım hiç kimse bilmiyor
bugun dogum gunun yaninda degilim
bu yuzden hic iyi degilim
yaslandim artik biraktigin gibi degilim
ustelik bir kizim var evliyim
yıllar sonra bile hiç kimseye söyleyemedim
bu sevdayı kalbime gömdüm ve sen öldün
şimdi eşim dostum beni hastayım sanıyor
yastayım hiç kimse bilmiyor
sen varmışsın gibi hergece ışığı kapatmadım
hastayım hiç kimse bilmiyor...
yoksun,yine varligim surunuyor
sensizligim bilinmiyor
sen gittin gideli ellerim hep titriyor
kalbim bu acıyı saklıyor
yillar sonra bile hic kimseye soyleyemedim
bu sevdayi kalbime gömdum ve sen öldün
simdi eşim dostum beni hastayim saniyor
yastayim hiç kimse bilmiyor
seni son gordugum yerde yillar sonra
o gun geldi yine aklima
bu kez bir elimde kizim icimde firtina
göçüp gittigin o yol da
sen varmissin gibi her gece isigi kapatmadim
gel görki ben hala yokluguna alisamadim
simdi eşim dostum beni hastayim saniyor
yastayim hiç kimse bilmiyor
çok zor o kadar yıl sonra itiraf etmek
bu aşkı bertaraf etmek
bu kez sana söyleyecek ne cok sey vardı
isterdim bak unutmadım demek
yıllar sonra bile hiç kimseye söyleyemedim
sen öldün ben bu sevdayı kalbime gömdüm
şimdi eşim dostum beni hastayım sanıyor
yastayım hiç kimse bilmiyor
bugun dogum gunun yaninda degilim
bu yuzden hic iyi degilim
yaslandim artik biraktigin gibi degilim
ustelik bir kizim var evliyim
yıllar sonra bile hiç kimseye söyleyemedim
bu sevdayı kalbime gömdüm ve sen öldün
şimdi eşim dostum beni hastayım sanıyor
yastayım hiç kimse bilmiyor
sen varmışsın gibi hergece ışığı kapatmadım
hastayım hiç kimse bilmiyor...
30 Ekim 2014 Perşembe
GÜZEL YAZI 5
Kadın,
mutluysa güzelleşir,
güzelleştikçe mutlu olur,
mutlu olunca güzel sever,
güzel sevincede sen mutlu olursun.
Kadını Üzme..
GÜZEL YAZI 4
MESELA diyorum;
bu gece bir DELİLİK yapsam..!
Bıraksam MUTFAKTA biriken bulaşıkları,
Çeksem arkamdan kapıyı,
KADIN başıma gitsem bir meyhaneyi dağıtsam..!
FONDA bir masa,
Arkada Sezen'in şarkıları çalsa;
Ben AĞLASAM...
Şişenin dibine dibine vursam..!
MESELA diyorum;
Sokaklardan bütün ERKEKLERİ kovsam,
Bu gecelik evlerinde otursalar..
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
Kimse DOKUNMASA bana,
Bir sandalda sabahlasam...!
Alabildiğince KADIN,
Alabildiğince ÖZGÜR olsam.
Küfür etsem ağız dolusu, utanmasam;
Şehre isyanımı haykırsam.
Kim bilir kaç kere satılmıştır, bu dünyanın ANASI...!
MESELA diyorum;
Bu gece de ben BABASINI satsam...!
GÜZEL YAZI 3
Unuttum seni seni demek ne kadar saçma..
Bir çok şarkıda yada şiirlerde karşılaşabiliriz..
Unutan bir insan unuttum der mi...
Ben unutmadım ama vazgeçtim diyebilirim..
Unutulmak mı zordur vazgeçilmek mi?
Size soruyorum...
Sayın çok kör kütük aşık olanlar..
Bir çift göz müdür hayatı cehenneme çeviren yoksa ona karşı duyduğun hisler mi?
Bir şarkı bir kişi için yazılır binlerce yüzlerce kişi dinler..
Herkes binlerce kez bir kişi için azap çeker ve binlerce kez bir kişinin canını acıtır...
İstedikleri kadar masum değil hiç kimse...
İstemek nede kötü bir şey arkadaş...
İçiniz burkulur olmaz...
Ağlarsınız olmaz...
Şiir yazarsınız olmaz...
Peki biz ne kadar verebiliyoruz başkasının bizden istediklerini...
Kim vicdanını ezebiliyor zaaflarını yok edebiliyor...
Kim cenaze namazını kılıyor bencilliğinin..
Kimse...! .
Bu düzen böyle canlarım hep yanacağız ateşimizle birlikte başklarıda tutuşacak...
Bunun orta yolu yok mutluluk şimdi bir yalan kadar yakınımız da yaşayabilene aşk olsun..
26 Ekim 2014 Pazar
Gulay-Sen Gelmez Oldun
dinlee
Deyiptin baharda görüşelim
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Yaradan eşkine ne olur dön
Kuşlar kondu göçtü sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözleyirem, isteyirem
Sen gelmez oldun
Biz bu sonbaharda buluşacaktık
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Taşlara mı döndü kalbin gelmedin
Aylar geldi geçti sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözlerim yolda
Beklerim ama sen gelmez oldun
Demiştin kapına gelirim diye
Kulağım kapıda ses vermez oldun
Boşyere mi yemin ettik ikimiz
Kuşlar yuva kurdu sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözlerim yolda
Beklerim ama sen gelmez oldun
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Yaradan eşkine ne olur dön
Kuşlar kondu göçtü sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözleyirem, isteyirem
Sen gelmez oldun
Biz bu sonbaharda buluşacaktık
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Taşlara mı döndü kalbin gelmedin
Aylar geldi geçti sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözlerim yolda
Beklerim ama sen gelmez oldun
Demiştin kapına gelirim diye
Kulağım kapıda ses vermez oldun
Boşyere mi yemin ettik ikimiz
Kuşlar yuva kurdu sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun, sen gelmez oldun
Sen gelmez oldun
Yarim gözlerim yolda
Beklerim ama sen gelmez oldun
Yavuz Bingöl - Turnalar
dinle
Ben derdimi hangi dağa
Yüreğimi hangi suya diyemiyorum
Sen benimsin bahar gözlüm, yarınlarda ikimizin
Yüreğimi hangi suya diyemiyorum
Sen benimsin bahar gözlüm, yarınlarda ikimizin
Yürüyoruz
Sen benimsin bahar gözlüm, yarınlarda ikimizin
Yürüyoruz
Turnalar sevdiğim ol
Sen benimsin bahar gözlüm
Yarınlarda ikimizin, yürüyoruz
Sen benimsin bahar gözlüm, yarınlarda ikimizin
Yürüyoruz
Turnalar sevdiğim ol
Sen benimsin bahar gözlüm
Yarınlarda ikimizin, yürüyoruz
Boşuna
Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem,
boşuna yaşamış olmayacağım..
Ya da bir acıyı yaşamdan alabilirsem..
Veya bir yarayı sarabilirsem..
Bir ardıç kuşunu yeniden yuvasına koyabilirsem.....
Ya da bir fidanın yeşermesini sağlayabilirsem.
Boşuna yaşamış olmayacağım.
Emily Dickinson
boşuna yaşamış olmayacağım..
Ya da bir acıyı yaşamdan alabilirsem..
Veya bir yarayı sarabilirsem..
Bir ardıç kuşunu yeniden yuvasına koyabilirsem.....
Ya da bir fidanın yeşermesini sağlayabilirsem.
Boşuna yaşamış olmayacağım.
Emily Dickinson
Mutlu olmak
Mutlu olmak için büyük nedenlere gerek yok.
Güneş var penceremize doğan.
Kuşlar var bize ıslık çalan.
Kahvemiz Çayımız var dostlarımızı hatırlatan.
Deniz var huzurumuzu sesinde saklayan
Ve tevekkülümüz var yaradan dan gelene razı olan
daha ne olsun ...
Güz Sonrası
İşte onlar ender insanlardır; kıymeti bilinesi,
her fırsatta yüzü görülesi, ölesiye sevilesi…
Servet Saygınoğlu - Güz Sonrası
GECE
Yine gece, yine hüzün
Ve yine içimde sen
Ve yine biliyor musun?
İçimde sen olunca hüzün de güzel…
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ve yine içimde sen
Ve yine biliyor musun?
İçimde sen olunca hüzün de güzel…
Ahmet Hamdi Tanpınar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)