30 Eylül 2015 Çarşamba

mektub

Yeniden merhaba güzel bayan.
Ben geldim yine.
Biraz hüzünlüyüm düne bakılarak.
Gerçek hayat beni yoruyor.
Her gün şu karanlık oda da sana yazarken bulmak istiyorum kendimi.İçimi dökeyim sana istiyorum.
Sonra seni arıyor gözlerim.
Sarılarak anlatmak istiyorum her şeyi.
Anla istiyorum, nefes alışımdan bile bazı şeyleri.
Biraz önce ay’ı izledim.
Benim gibi soluk olduğunu fark ettim.
Geceleri bu yüzden kendime benzetiyorum.
Gündüzleri çıkan güneşi ise sana benzetiyorum.
Öyle parlaksın ki bırak beni aydınlatmayı herkesi aydınlatıyorsun.
Senin aydınlığında kendimi bile göremiyorum.Hayran hayran bakıyorum ışığına,
parlaklığına.
Sesinle huzur veriyorsun.
Kimisi sesin ile ağlıyor, kimisi sesin ile gülümsüyor, sesin ile çoğu kişi en sevdiği kişiyi özlüyor, hatırlıyor, anıyor.
Sen güneşsin.İşte, ben ise ay kadar solgunum.
Yıldızlarım var etrafımda ama çok uzaktalar.
Dokunamıyorum.
Varlar işte, sadece varlar.Işığım öyle soluk ki kendimi zor aydınlatıyorum.Karanlık içerisinde öylece kalıyorum.
Yapayalnız kalıyorum.
Kimse sevmiyor beni.
Söylesene güzel bayan, kim ay ışığını sevdiği kişiye benzetir? 
Kim ay ışığı ile şiir yazar ki? 
Kim ay için uyumaz? Kimse benzetmez değil mi? 
Olsun, ben senin görünmeyen ay’ın olmaya bile razıyım.
Sen yeter ki sabahları insanları aydınlat, ben herkesin uyuduğu zaman çıkmaya da razıyım.
En güzel saatler senin olsun, yeter ki sen mutlu ol. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder