.ABDAL ile APTAL
- Dervişliğin şanındandır, abdal olan aptal olanı bağışlar.
- Abdal, (hali) 'değişen' demektir, aptal 'değişmeyen'.
O nedenle ilki evrilir, ikincisi devrilir.
- Güzel deyince aptal'ın aklına 'kadın' gelir,
kadın deyince abdal'ın aklına 'güzel'.
- Abdal anlamak, aptal anlaşılmak ister, oysa hakikatte
ilkinin anlaşılma'ya, ikincisinin anlama'ya ihtiyacı vardır.
- Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur.
- Abdal tebessüm eder sevindiğinde, aptal sırıtır, bu
yüzden, üzüldüklerinde ilki ağlar, ikincisi zırlar.
- Abdal borçlu gibi sever, asla bedel ödemekten çekinmez,
aptal ise alacaklı gibi sevdiği için en küçük anlaşmazlıkta hacze gelir.
- Abdal sevdiğini beğenmek, aptal ise beğendiğini sevmek
ister. İlki önce içe, sonra dışa bakar, diğeri tam aksini yapar.
- Abdallar genellikle kördür, yani gözleri dünyaya
kapalıdır. Bu yüzden aptalların, yani gözü açıkların göremediklerini görürler.
- Abdal abdal'ı bulunca susar, aptal aptal'ı bulunca aptal
aptal konuşur.
- Abdal sorularıyla tanınır, aptal cevaplarıyla.
- Aptal Batı'ya (Doğu'ya) ya hayranlık duyar, ya nefret
eder, abdal ise ne hayranlık duyar, ne nefret eder, sadece anlamaya çalışır.
- Niçin etrafına bakınıyorsun ey talib, abdal da sensin,
aptal da!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder